AB Yeşil Mutabakat Sanayi Planı (EU Green Deal Industrial Plan) Avrupa Komisyonu tarafından 1 Şubat 2023’de sunuldu.
YEŞİL MUTABAKAT SANAYİ PLANININ AMACI
- ABD ve Çin gibi ülkelerin yeşil sanayi sübvansiyonları karşısında kendi şirketlerini korumak,
- Yeşil teknoloji yarışında rekabeti kaybetmemek,
- Net sıfır teknolojiler için AB üretim kapasitesini artırmak,
- Avrupa kıtası olarak net sıfır sanayi çağına öncülük etmek, lider konumunda olmak,
- Avrupa’yı temiz teknoloji ve endüstriyel inovasyonunun merkezi yapmak
- Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte oluşan enerji krizinin öğrettikleri
- Dışa bağımlılığı azaltmak
İklim değişikliğiyle mücadelenin öne çıktığı, önemli vergi teşvikleri sunan ve yeşil teknolojiyi güçlendirmeyi amaçlayan yasa yenilenebilir enerji teknolojisi üreticilerine başta olmak üzere ciddi vergi indirimleri ve sübvansiyonlar sunuyor. 369 milyar dolarlık temiz teknoloji yatırımı planı içeren yasa, AB’nin temiz teknolojinin merkezi olma gayesiyle ters düşer nitelikte. Ursula von der Leyen, AB şirketlerinin de bu yasadan faydalanabilmesi için çözümler bulmak üzere ABD ile anlaştıklarını belirtti.
SANAYİ PLANININ 4 TEMEL UNSURU
1- DÜZENLEYİCİ ORTAM
Öngörülebilir ve basitleştirilmiş bir düzenleyici ortam hedefleyen endüstri planı kapsamında 2 yasa çıkartılacak.
NET-SIFIR SANAYİ YASASI (NET-ZERO INDUSTRY ACT)
- Rüzgar, güneş enerjisi, ısı pompaları, temiz hidrojen ve depolama gibi net sıfır hedefinin başarılı olmasında önem arz eden kilit sektörlere elverişli koşullar yaratmak, üretim kapasitesini genişletmek, hızlı izinler sunmak
- Bağımlılık riskini yönetmek için 2030’a kadar endüstri kapasitesi için net hedefler belirlenmesi
KRİTİK HAMMADDE YASASI (THE CRITICAL RAW MATERIALS ACT)
- Anahtar teknolojilerin üretimi için hayati önem taşıyan nadir toprak elementleri gibi malzemelere yeterli erişimi sağlamak,
- Mevcut tekeli aşmak için kaynak bulma, üretim ve işleme konularında işbirlikleri
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin üretiminde kullanılan nadir toprak elementleri için Avrupa Çin’e bağımlı durumda. AB için net sıfıra ulaşabilmenin tek yolu kritik hammaddelerin kaynak çeşitliliğinin artırılması, üçüncü dünya ülkelerine bağımlılığı azaltma, geri dönüşümü artırma ve döngüsel ekonomiyi güçlendirmekten geçiyor.
Bu iki yasa dışında enerji alanında elektrik piyasası tasarımında tüketicileri koruyacak bir reform çalışması, bataryalar için bir mevzuat çerçevesi ve sürdürülebilir ürünler için Ekodizayn Yönetmeliği’nin kapsamının genişletilmesi plan dahilinde.
2- FİNANSMAN
Sanayi planının başarıyla uygulanabilmesi için finansmana daha hızlı ve etkili erişim şart olarak görülüyor. AB dışındaki teklifler ve teşviklerle rekabet edebilmek, Avrupa’yı yatırımcılar için daha cazip hale getirmek, daha hızlı ve erişilebilir devlet yardımları oluşturulması planlanıyor.
AVRUPA EGEMENLİK FONU (EUROPEAN SOVEREIGNTY FUND)
Birlik genelinde sanayi planının başarıyla yürümesi için ortak bir AB finansman fonu oluşturulması planlanıyor. Böylece her üye ülkenin temiz teknoloji geçişini paralel ve eşit şartlarda yürütmesi hedefleniyor.
3- BECERİLER
Yeşil teknolojilere geçiş ile yeni işgücü ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Yalnızca pil endüstrisinin, 2025 yılına kadar fazladan 800.000 işçiye ihtiyaç duyacağı tahmin ediliyor. AB, bu vizyonda kimseyi geride bırakmayan bir yeşil geçiş oluşturmak, yeşil beceriler oluşturacak eğitim planları yaratmak ve gerekli istihdamın sağlanması planlanıyor.
4- TİCARET
Küresel anlamda net sıfıra hizmet edilmesi adına adil ticaretin oluşturulması, ticaret ağlarının genişletilerek pazar artışı sağlanması, maliyetlerin düşürülmesi, yeni ürünler geliştirilmesi hedefleniyor. AB pazarının yabancı sübvansiyonların yaratacağı sektörel rekabetten korunabilmesi için çalışmalar yürütülüyor. Bu konuda Yabancı Sübvansiyonlar Yönetmeliği’nin (Foreign Subsidies Regulation) de yürürlükte olduğu ve gerektiğinde birlik dışı ülkelere yaptırım uygulanabileceği vurgusu var.
TÜRKİYE AÇISINDAN YORUMLANMASI
Net sıfır hedefine ulaşabilmek için yeşil ve temiz teknolojilere geçiş, yani yenilenebilir enerji şart. Küresel anlamda bir yeşil dönüşüm savaşından söz etmek mümkün. Kaçınılmaz olan bu dönüşüm rekabeti de beraberinde getiriyor. Türkiye de yeşil dönüşümde elini çabuk tutarak pazarda yerini edinme, teknolojiyi ihraç eden taraf olma şansına sahip.
İkinci olarak teknolojilerin öncüsü olmak isteyen ülkeler aynı zamanda teknolojinin üretiminde de dışa bağımlılıklarını minimum seviyeye indirmek istiyorlar. Türkiye AB’ye ihraç ettiği hammaddeleri göz önüne alarak ticari ilişkilerine bu açıdan bakmak durumunda. Diğer taraftan aynı uygulamayı örnek alarak dışa bağımlı olduğumuz ürünlerin arz güvenliği konusunda çalışmalar yürütmemiz gerekecektir. İthalat ve ihracat ağlarımızı yeni düzende hızla gözden geçirmemiz ve tedbir almamız gerekiyor.